Atanamayan Öğretmenlerimiz
Ülkemizin kanayan yarası haline gelen atanamayan öğretmenler ve kazanamayan öğrenciler. Binlerce öğretmen olmuş ancak atanamayan öğretmen varken okullarımızda öğretmen yokluğundan dolayı dersler boş geçiyor.. Milli Eğitim Bakanlığı sözün tam anlamıyla cinlik yapıyor. Öğretmenlere yapılan yatırımları boş görüyorlar herhalde.
Milli Eğitim Bakanımızı buyrun bir tanıyalım.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer Kimdir ?
1956 yılı Karaman’da doğumludur. İlköğretim, orta ve lise eğitimini Karaman’da tamamlamıştır.
1974-75 öğretim yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesini kazandı ve bu fakültenin “İşletme Yönetimi ve Politikası” bölümünden 1978 yılında mezun oldu.
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesinde 1980 yılında “Personel Yönetimi ve Endüstriyel İlişkiler” yüksek lisans programını, 1984 yılında “Örgütsel Davranış’ alanında doktorasını tamamladı.
Bu arada, 1980 yılında. Marmara Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesinde asistan olarak göreve başladı. Doktora çalışmalarının tamamlanmasından sonra, 1985 yılında Yardımcı Doçentliğe atandı. Aynı fakültenin Yönetim ve Organizasyon Anabilim Dalında, 1985 yılında Doçent, 1994 yılında Profesör oldu.
1993 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Drexel Üniversitesinde misafir araştırmacı olarak çalışmalar yaptı.
Marmara Üniversitesinde görev yaptığı süre içinde 1992-95 yılları arasında üniversitenin bünyesinde bulunan Orta Doğu Ülkeleri Enstitüsünde müdür yardımcılığı; 1995-99 yılları arasında önlisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim veren Mahalli idareler ve Yerinden Yönetim Programları’nda başkanlık yaptı.
1994 – 1997 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesinde, belediye şirketlerinden sorumlu olarak danışmanlık yaptı. “Birleşmiş Milletler Habitat I Konferansı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi koordinatörü olarak görev aldı.
1999 – 2003 yılları arasında Beykent Üniversitesinde Rektör Yardımcısı, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı ve Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü olarak görev yaptı.
Görev yaptığı üniversitelerin çeşitli bölümlerinde ve Sosyal Bilimler Enstitülerinde “Stratejik Yönetim ve İşletme Politikası”, “İşletme Yönetimi’, “Yönetim ve Organizasyon”, “Örgütsel Teori ve Davranış” ve “Değişim Yönetimi ve Örgüt Geliştirme” konularında seminerler verdi.
Bu konularda beş adet kitabı ve çok sayıda araştırma ve makalesi yayımlandı.
2003 yılında, “Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma” çalışmalarının koordinasyonundan sorumlu Başbakan Baş Müşaviri olarak atandı.
2003-2007 yılları arasında, Başbakanlık Müsteşarlığı görevini yürüttü.
22 Temmuz 2007 tarihinde yapılan seçimlerde 23. dönem İstanbul Milletvekili seçilen Ömer DİNÇER , 60. Hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, 61.Hükümette Milli Eğitim Bakanlığına atandı.
Evet Milli Eğitim Bakanımızın eğitim hayatını okumuş oldunuz. Şimdi basit bir şekilde düşünelim. Siz olsanız eğitim ile ilgili bir bakanlığın başına kimi getirirsiniz ? Eğitimden anlayan birini dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız aynen sizin dediğiniz gibi Milli Eğitim Bakanlığına eğitimden anlayan birisi gelmesi gerekir. Öğretmenlik yapmış, milli eğitim müdürlüğü yapmış, öğretmen ve öğrencileri tanıyan birinin bakan olması gerekiyor. Ancak malesef bizim ülkemizde bakan seçiminde çok büyük bir mantık hatası bulunmaktadır.
Şimdi eski Milli Eğitim Bakanlarımıza bakalım..
Nimet Çubukçu : 1 Mayıs 2009 6 Temmuz 2011 – Hukukçu
Hüseyin Çelik : 14 Mart 2003 1 Mayıs 2009 – Edebiyatçı
Bu iki bakanımız gibi bundan önceki bir çok Milli Eğitim Bakanı daha önce öğretmenlik yapmamış kişilerden seçilmiştir. Peki ilk Milli Eğitim Bakanımız Hamdullah Suphi Tanrıöver Kimdir ?
Hamdullah Suphi Bey bundan 90 sene önce bakan olmuş olmasına rağmen şuan seçilenlerden daha çok eğitim ile ilgilenmiştir. Bakanlık yapmadan önce öğretmenlik yapmıştır. Şair ve siyasetçidir.
90 sene geçmiş olmasına rağmen ilerleme değil gerileme söz konusu mudur ?
Türkiye’de eğitim sisteminin sorunlu olduğundan bahsediyoruz her zaman. Eğitim sistemi sorunludur çünkü bu sistemin başındakiler eğitimden anlamayan kişilerdir.
Atanamayan öğretmenlerin halini hiç öğretmenlik yapmamış biri anlar mı ? Milli Eğitim Bakanlığı ihtiyaç olduğu halde atamamakta ısrarcı çünkü öğretmenleri sözleşmeli olarak çalıştırıyor.
Sözleşmeli öğretmene kadrolu öğretmenden çok çok ucuza eğitim vermektedir. Tatillerde kadrolu öğretmenlere maaş verilirken sözleşmeli öğretmenlere maaş verilmemekte.
Peki üniversiteyi kazanamayan binlerce öğretmen varken atanamayan öğretmenler neden var ? Öğrenciler milyar milyar özel dershanelere para verip eğitim almaya çalışırken devlet bunun için neden birşey yapmıyor ? Bu gibi sorular gün gelecek cevaplanacaktır. İnşallah eğitimde ki sorunlar çözülene kadar Türkiye çözülmez.
Kürşad ALTAN
Mail : [email protected]
Facebook : facebook.com/altankursad
Twitter : twitter.com/kursadaltan